Yönetim Kurulu Üyelerimizin de yer aldığı imza töreninde açıklamalar yapan Başkanımız ve Teknik Direktörümüz ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: CAMİAMIZIN SON DERECE KIYMETLİ BİR EVLADI OLAN İSMAİL KARTAL HOCAMIZLA YENİ BİR SERÜVENİ BAŞLATMAK İÇİN BİRLİKTEYİZ
“Sevgili basın mensupları, Samandıra Can Bartu Tesisleri'ne hoş geldiniz. İmza törenimizi bugün burada yapmak istedik. Muhtelif sebepleri var. ‘Totem’ de diyebilirsiniz ama bu çim kokusunda, hocamızın neredeyse bütün vaktini geçirdiği bu tesislerde yapmayı daha uygun bulduk. Geldiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Ekran başındaki tüm Fenerbahçe taraftarlarını da sevgi ve saygıyla selamlarım.
Hocamız kutsal ziyaretinden sonra Türkiye’ye ayak bastığı andan itibaren tesislerimizde 1 dakikasını boş geçirmiyor. Fenerbahçemize 10 yıl boyunca futbolcu olarak hizmet etmiş, efsane 103 gollük şampiyonlukla biten sezonun en önemli mimarlarından biri olan, 8,5 yıl boyunca muhtelif kademelerde A Takımımıza teknik direktörlük yapan, 2 sezon futbolun tam yetkili, 1 numaralı patronu olan, 2 kere ikinciliği olan, 52 maçta 2.21 puan ortalamasıyla bana göre müthiş bir performans sergileyen, -bakın transfermarkt de falan kaç hocanın 2.1 ortalamanın üstünde olduğuna- en önemli başarılarından biri de 2014-15 sezonunda gerçekleşen hain suikast girişimi sonrası şampiyonluğumuza mâl olan ve hala faili meçhul olan bu saldırı sonrası takımımızı ayakta tutabilen camiamızın son derece kıymetli bir evladı olan İsmail Kartal hocamızla yeni bir serüveni başlatmak için birlikteyiz ve huzurlarınızdayız. Hatırlayacaksınız, geçen sene Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda yollarımız ayrılırken ‘bu buruk ve geçici bir veda, buna canıgönülden inanıyorum, yollarımız bir gün tekrar kesişecek.’ demiştim. Gördüğünüz gibi bu anlamlı birliktelik şimdi yeniden, tekrar başlıyor.
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ’NÜN NEFERİ, CAMİAMIZIN EVLADI YENİ TEKNİK DİREKTÖRÜMÜZ İSMAİL KARTAL’I YENİDEN FENERBAHÇE’NİN BAŞINDA GÖRMEK BİZLERİ SADECE MUTLU ETMİYOR, SON DERECE HEYECANLANDIRIYOR
Karakteriyle tüm Türk futbol kamuoyunun saygısını kazanmış, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün neferi, camiamızın evladı yeni Teknik Direktörümüz İsmail Kartal’ı yeniden aramızda görmekten sadece bizler değil, tüm camiamız büyük bir mutluluk duyuyoruz. Bununla beraber sevgisi, aidiyet duygusu, söz konusu Fenerbahçe ise her daim şartlar ne olursa olsun elini taşın altına koymaktan hiçbir zaman kaçınmayan hocamızı yeniden Fenerbahçe’nin başında görmek bizleri sadece mutlu etmiyor, son derece heyecanlandırıyor.
Bazılarınızın içinden şunun geçtiğini hissediyorum; ‘Durum böyleyse hocamızla niye devam etmediniz?’ diye bir düşünceniz vardır. Zaten bize çok sıcak bakmayan medya gruplarında da bu devamlı temcit pilavı gibi gündeme getirilmektedir. Ben size onu da açık ve net bir şekilde anlatayım. Hocamız zor şartlarda hiçbir beklentisi olmadan, hiçbir pazarlık yapmadan kendisini göreve çağırdığımız zaman elini taşın altına koydu. Birkaç hafta takımı istediği noktaya getirene kadar sıkıntılı sonuçlar aldık. Bunlar da ne yazık ki Avrupa turnuvasına ve Türkiye Kupası’na yansıdı. Ama ondan sonra sistemi oturduktan sonra da olağanüstü bir performansla Fenerbahçe’yi ikinci yaptı. 3-4 hafta daha olsaydı belki de şampiyon yapacaktı. Bangır bangır geliyorduk, lider sık sık puan kaybediyordu. Ancak hocamız göreve çağırdığımız zaman dedik ki, ‘Biz önümüzdeki sezon dünya çapında bir hocayı getirmek için görüşmelerimize devam ediyoruz, bunu bilesin.’ Hocam siz de biliyorsunuz Hiç gizli saklı bir şey yoktu. Açık ve net bir şekilde bunu söylemiştik. Hocamızın ne performans yapacağı, başarılı olup olmayacağından bağımsız olarak Fenerbahçe’nin kendisine çizdiği bir yol haritası vardı. Akabinde Sayın Jorge Jesus’u Fenerbahçe’ye getirdik. O da 1 senelik mukavele yapmıştı. Sezon sonunda da karşılıklı anlaşarak ayrıldık. Ona da özellikle teşekkür etmek istiyorum ama durum tamamen bundan ibaretti. Yeni hoca arayışımızda da ben aslında Mali Genel Kurulda size bir profil çizmiştim. Aslında o profil de nereleri işaretliyordu net bir şekilde sizler de görmüştünüz.
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: İSMAİL HOCAMIZ GENÇ, DİNAMİK VE AYNI ZAMANDA TECRÜBELİ BİR KADRODAN OLUŞAN TAKIMIMIZA GEÇEN SENEDEN DOLAYI GAYET AŞİNA
Hocamızın Fenerbahçe’nin tarihine, DNA’sına yakışır, kazanmayı benimsemiş, mücadeleden hiçbir şekilde vazgeçmeyecek bir futbol anlayışıyla takımımızı yöneteceğinden ve Kulübümüzün de değerlerini de en iyi şekilde layıkıyla temsil edeceğinden zerre kadar şüphemiz yok geçmişte de gördüğümüz gibi. İsmail hocamız genç, dinamik ve aynı zamanda tecrübeli bir kadrodan oluşan takımımıza geçen seneden dolayı gayet aşina. Futbolcuların yeteneklerini ön plana çıkarmayı, sahada mücadele etmekten asla vazgeçmeyen bir takım yaratmayı açık ve net bir şekilde her imkanda da belirtmektedir. Hocamızı biz hep çalışkanlığıyla, bağlılığıyla bildik. Gece gündüz tesiste olmasıyla ve tabii kendisi böyle olunca da tamamen kendi ekibini de bu şekilde motive ettiği için ekip olarak harcadıkları mesai, ekibin tecrübesi, futbol anlayışı, futbol bilgisiyle Fenerbahçemizde önemli başarılara imza atacağına canıgönülden inanıyoruz. Bizim de görevimiz, hocamızın bu doğrultuda başarıyı sağlayabilmesi için en doğru iklimi sağlamak ve ona azami destek olmak. Destek olmanın en temel kolonlarından biri de doğru transfer hamlelerini yapabilmek.
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: HOCAMIZA VERECEĞİMİZ EN BÜYÜK DESTEK TRANSFER BEKLENTİLERİNİ KARŞILAYABİLMEK VE BURADAKİ İKLİMİ DE EN VERİMLİ HALE GETİRMEK
Bildiğiniz gibi 3 transferimiz oldu. Biri zaten kalecimizdi, kiralık, onu aldık. Edin Dzeko için uzun zamandır uğraşıyorduk. Ryan Kent de aslında alışagelmemiş, 6 ay evvel başlamış ve el sıkışılmış… Genelde Türkiye’deki kulüpler sadece transfer sezonu başladıktan sonra kolları sıvayıp transfer sürecini aktive ediyorlar. Ama bu Ryan Kent konusu çok önceden yapılmış, bitirilmiş bir transferdi, bunları açıkladık. Bunun dışında hocamıza bir liste sunduk. Hocamızın aklındaki profiller, karakteristik yapılarıyla alakalı olarak sunduğumuz isimler, onun da ekleyeceği 1-2 isimle aslında onun kafasındaki şablona çok uydu. İnşallah önümüzdeki haftalar içinde de bu transferleri başlatacağız. Transfer konusunda şunu da söylemek istiyorum. Bizler acele ediyoruz çünkü ülkemizin puan ortalaması düşük olduğu için pek çok ülkeye nazaran çok daha erken Avrupa turnuvaları başlıyor. O yüzden acele ediyoruz ama Avrupa’da da daha transferin ilk günleri. Kimse acele etmiyor. Herkes tok satıcı. Birkaç milyon veya %15-20 alacağınız değerden daha fazla vermeye razıysanız hemen bitirebileceğiniz imkanlar da olabiliyor. Eksisiyle, artısıyla bu fırsatları test ediyoruz ama 2-3 çok kuvvetli isimi… Mevkiisel olarak ne aradığımızı hocama bırakayım, kendisi söyler. Hocamıza vereceğimiz en büyük destek transfer beklentilerini karşılayabilmek ve buradaki iklimi de en verimli hale getirmek.
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: ÜLKEMİZDE ŞAMPİYON OLMAK İÇİN NE YAZIK Kİ SAHADA BAŞARILI OLMAK YETMİYOR
Evet hocam, ‘Hoş geldiniz’ diyorum. İki ikincilik sonrası üçüncü seferde şampiyon olacağımızdan büyük konuşmayan biri olarak şüphe duymadığımı ifade etmek istiyorum. Ülkemizde şampiyon olmak için ne yazık ki sahada başarılı olmak yetmiyor. Bunu da size paylaşacağım istatistiklerle anlatmaya çalışacağım. Bu istatistikleri çok çarpıcı bulduğum için iki sebeple anlatacağım. Her zaman son 2 yılda özellikle üzülerek, bir nebze utanarak sadece sahada şampiyonluk falan Türkiye’de kazanılmıyor. Artık onu hepimiz benimsedik. Bu rakamlarla biraz sonra bunu destekleyeceğim. Bu rakamları paylaşmamın ikinci sebebi de Fenerbahçe taraftarına mesaj olarak paylaşmak istiyorum. Fenerbahçe taraftarı son birkaç sezondur, yıllardır şampiyonluk hasretinin verdiği gerginlik, her sezon eylül, ekim ayında Fenerbahçe şampiyon olacak denilip de şampiyon olamamak. Özellikle geçen sezon. Açık ara şampiyon olacağımıza inandığımız sezonda şampiyon olamamak tabii tahammül ve sabır sınırlarını zorladığı için Fenerbahçe Spor Kulübü’nde camiamızda futbol takımımıza ne yazık ki yeterince kredi verilmediğini görüyoruz. Bunun ne kadar yanlış olduğunu rakamlarla paylaşacağım. Tabii rakamlar bir yere kadar. Şampiyonluk olmadığı sürece bunlar boşta kalabiliyor. Ama futbol takımlarının son yıllarda yaptıklarına inanmalarını ve önümüzdeki sezon çok daha sıkı sıkıya takıma, futbolcularımıza sarılmalarını, rakipler ve hakemler için onların üzerinde iyi bir baskı kurabilmelerini, takımımızın en güçlü desteği, en büyük rekabet avantajı olmalarının ne kadar önemli olduğunu anlatabilmek için ve bu sezon bir seferberlik ilan etmemiz, hepimizin sıkı sıkıya sarılmamız gerektiğini zaten hocamız da birkaç gün evvel ifade etmişti.
BAŞKANIMIZIN SON 3 SEZONLA İLGİLİ VURGULADIĞI İSTATİSTİKLER
Sevgili Fenerbahçeliler, değerli basın mensupları sizinle son 3 sezonla ilgili birkaç istatistik paylaşmak istiyorum. Bu istatistiklere rağmen Fenerbahçe’nin bu 3 sezondan birinde şampiyon olmamış olması sadece sahadaki futbolla, teknik kadronun yönetim şekliyle veya Fenerbahçe Spor Kulübü’nün Yönetim Kurulunun kulübü yönetim şekliyle alakalı olmadığına siz de vakıf olacaksınız. Bu rakamlar son 3 sezonun rakamları.
İkinci 224 puanla Galatasaray, üçüncü ise 221 puanla Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin sahada kaybettiği puanları bir gözünüzün önünden geçirin. Şunu da unutmayın, ne hikmetse hakem hataları ki hakem hataları olduğu zaman genelde ortalaması olur. Ne hikmetse hakem hataları Fenerbahçe lehine neredeyse hiç yok, konuşulmayacak bir düzeyde! Lehine diyorum! Aleyhine o kadar çok pozisyon var ki... Bu sene de oldu; Fenerbahçe hakkı yendi, yeterince bu konuda lobi yapamadı. Sahada adil rekabet olması için lobi mi yapmak gerekiyor? Ama ne yazık ki böyle bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla bu rakamları paylaştığım zaman taraftarlarımız inşallah daha iyi anlayacaklar, bir ve bütün olmamızın ne kadar önemli olduğunu, hakkımız yenmeseydi bu rakamlarla belki 2, belki 3 şampiyonluk en azından 1 şampiyonluk olması gerektiğini de daha iyi anlayacaklar. Son 3 sezonda en çok galip gelen takım; 71 maçla Fenerbahçe birinci, 68 maçla Galatasaray ikinci, 64 maçla Beşiktaş üçüncü. En az mağlubiyet alan takım; Fenerbahçe ve Beşiktaş 21, Trabzonspor ikinci 23, Galatasaray üçüncü 26. Son olarak da paylaşacağım data, en çok gol atan takımlar olacak. Baktığımızda 232 golle birinci Fenerbahçe, 223 golle ikinci Beşiktaş, 214 golle üçüncü Galatasaray. Bu istatistiklere baktığınız zaman son 3 sezonun açık ara lideri diyebileceğimiz Fenerbahçe’nin şampiyon olmamasını sevgili taraftarımız sadece ‘transfer şöyle, hoca böyle’ diye bakmayın, büyük resmi daha iyi görüp tehlikenin farkında olun. Ve kayıtsız şartsız sezon sonuna kadar yönetim için, benim için ne derseniz deyin ama bu çocukları, hocamızı, ekibini, sahada olan sporcularımızı canıgönülden kutlayın, yüreğinize onları yakın tutun, sıkıştığı anda en büyük destekçisi olun, haksızlığa uğradığımız zaman da bu camianın en büyük savunucuları olun ve Şükrü Saracoğlu yani mabedimiz de eski gülerine tez zamanda dönsün. Şu an gördüğünüz manzara hiçbirimizin hele ki belli bir yaş grubunun üstündeki Fenerbahçelinin hiç alışık olmadığı, kabul edemeyeceği bir manzaradır. Geçen sene hatırlayın, bir penaltımız oldu. Arda’nın penaltıyı atması diye taraftar destek oldu, Serdar Dursun atınca yuhalandı ya… Fenerbahçe taraftarı kendi penaltısını atacak oyuncuyu yuhaladı arkadaşlar. Bu normal değil. Onun için taraftarlara da aynaya bakmalarını rica ediyorum. Yeni bir sayfayı önümüzdeki sezon açıp, seferberlik ilan edip, İsmail Hocamızın liderliğinde takıma cansiparane sahip çıkmalarını canıgönülden diliyorum. Hepinizin geçmiş Kurban Bayramı’nı kutlar, güzel bir yaz sezonu diliyorum.